Marka Avukatı

---

Marka ve Patent Davalarının Ciddi Yaptırımları Bulunmaktadır;

Türk Hukuku, marka, patent, tasarım ve telif haklarını özel hukuksal düzenlemelerle koruma altına almıştır.  Bu alanda yaşanan ihtilafların çözümü için özel ihtisas mahkemeleri kurulmuştur …

Kamu oyundaki genel kanaatin aksine Marka, Patent ihtilaflarında ciddi yaptırımlar bulunmaktadır.

Özellikle marka ihlallerinde, maddi, manevi tazminat yanında hapis cezası da öngörülmektedir.

Çoğu kişi, hukuksal yaptırımların gücünü idrak edememektedir, özellikle; ünlü markaların tüm uğraşlara rağmen taklitleri tam olarak sonlandıramamaları yanılgılara sebebiyet vermektedir.

Oysa ünlü markaları taklit edenler, profesyonel olarak örgütlendikleri için marka ve patent hukukunun boşluklarını bilerek ve kanunu dolanarak faaliyet göstermekte, hukuksal yaptırımlardan nispeten etkilenmemektedirler.

Bu durum, Esnaf ve tüccarlar arasında, marka, patent ihlalinin yaptırımı en fazla 3/5 Bin TL olmaktadır şeklinde yanlış bir kanaatin oluşmasına neden olmaktadır!

Bu düşünceye sahip olanlar, aleyhine açılan davayı ciddiye almamayarak, gerekli hukuksal savunmayı yapmayarak zararlarının daha da çoğalmasına sebebiyet vermektedirler.

Oysa profesyonel bir örgütlenme içinde olmayan, herhangi bir taklit amacı güdmeyen, yaptığının marka ihlali olduğunun farkında olmayan veya tesadüfen aynı ya da benzer markayı ve ürünü üretenler ciddi anlamda tehdit atındadırlar.

Bu nitelikte olan kullanımlar, adeta başkasının malına yatırım yapmak, başkasının hesabına çalışmakla eşdeğer anlam taşımaktadır.  

Oysa Mahkemece Hükmedilecek Tazminatı Hesaplamak Son derece Kolaydır;

Marka ve Patent ihlali neticesinde, Mahkemenin hükmedeceği tazminatı hesaplamak için, itham altında olan esnaf ve tüccarın muhasebesine “ne kadar ciro ve kazanç elde ettiğini” sorması yeterlidir!

Marka ve Patent ihlallerinde, iyiniyet ve tesadüfi kullanım iddiaları çok fazla ciddiye alınmamaktadır!

Yaşanan ihtilaflarda/davalarda en iyi sonucu alabilmek için tarafların iddia veya savunmalarını, tam, doğru ve hukuki olarak davaya bakan Mahkeme ve Bilirkişilere açıklamaları gerekir.

Netice itibariyle Mahkemeler ve Bilirkişiler, tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlı olup ileri sürülmeyen talepleri  dikkate almamaktadırlar.